MEDENİYET NÖBETİ VE KOVİD TEDBİRLERİ

 

MEDENİYET NÖBETİ VE KOVİD TEDBİRLERİ          

-Evvela şunu belirtmek istiyorum ki kovid tedbirleri vs. denilerek tamamen hukuka aykırı şekilde getirilen yasaklara dayanarak ceza kesilmesini doğru bulmuyorum. Zaten bu cezalar hukuka aykırı olduğu için  birer birer iptal ediliyorlar… Kovid tedbiri diyerek hukuk çiğnenmemeli, vatandaşa zulmetmemeli!-

3 gün önce (24.03.2021) Ak Parti 7. Olağan Büyük Kongresi yapıldı. Kongreden sonra asıl konuşulması gereken mühim meseleler vardı kanaatimce fakat bunlar üzerinde durulmadı. Nedeni ise Kovid tedbirlerinin bir günlüğüne rafa kaldırılmış olmasıydı. Kongre sonrası konuşulmayan mühim meselelerden bahsetmeden önce biraz eleştiri yapmak istiyorum.

Kovid tedbirleri kapsamında maske takmayan, -onların tabiri ile- sosyal mesafeye dikkat etmeyen bir vatandaşa para cezası yaptırımı uygulanırken kongrede ve kongre yolculuğunda maske takmayan, sosyal mesafeye dikkat etmeyen vatandaşlara hiçbir işlem yapılmadı...

Sosyal medyada yayılan ilk görüntü otobüs içerisinde maskeyi koluna takmış, seçim müziği ile dans eden bir hanımefendi idi. Otobüsün içine baktığımızda birkaç kişi koridorda oynuyor ve yine birkaç kişinin maskesi takılı değildi.

İkinci görüntü ise mitingden geldi... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan salonda ve dışarıda konuşma yaparken vatandaşlar sosyal mesafeye dikkat etmemiş ve birçoğu da maske kuralını ihlal etmişti. (Bu tarz görüntüleri daha önce de görmüştük...)

 

Normal zamanda, normal vatandaş bu şekilde parkta oturuyor olsa anında ceza kesilirdi. Zira ceza kesilmesi yönünde talimat var. Peki, neden kongreye gelenler hakkında bu kural uygulanmıyor? Bu insanlar seçilmiş bir grup mu? Bu insanlara Kovid bulaşmıyor mu? 

Kanaatimce bu davranış ne adalete ne de hakkaniyete uygun. Vatandaş olarak şahsen benim zoruma gidiyor. Esnaf kepenk açamazken, hastaneye giden garibana para cezası kesilirken, iki dakika hava almak için maskesini indiren vatandaşa para cezası kesilirken; kongreye giderken otobüste iç içe maskesiz dans eden, kongrede maskeleri indirip slogan atan, sosyal mesafeye dikkat etmeyenlere göz yumulması benim zoruma gidiyor!

Bankta oturan iki vatandaş mobeseden tespit edilip sosyal mesafeye uymadıkları için haklarında işlem yapılırken kongredeki o kadar insan televizyonlarda ayan beyan maske ve mesafe kuralını ihlal ettiği halde neden onlara ses çıkarılmıyor? 

Bu durum polisi de vatandaşın gözünde küçük ve zor duruma düşürüyor. Garibana gelince ceza kesen polis partililere gelince sesini çıkaramıyor, şeklinde bir düşünce hâkim oluyor insanlarda.

Tüm bu eleştirilere cevap olarak; eylem yapanlara neden sesiniz çıkmıyor, onlar da maske takmıyor, diğer partiler de kongre yapıyor, neden onlara bir şey demiyorsunuz diyenler oluyor.

Birincisi ben, onlara da ayrımcılık yapılmasına karşıyım. Vatandaşa sokakta yürürken maske takmadığı için ceza kesiliyorsa eylem yapanlardan maske takmayan varsa onlara da kesilmeli. Camide sosyal mesafeye uyulmadan namaz kılındığında nasıl ceza kesilmesi gerekiyorsa sosyal mesafeye uymadan eylem yapanlara da ceza kesilmeli. Ağzına kadar dolu salonlarda hangi parti kongre yaparsa yapsın onlara da kesilsin ceza! Birilerine ceza kesilirken birileri cezadan muaf tutulmasın!

İkinci olarak Erdoğan hem parti genel başkanı hem de Cumhurbaşkanı. Bu demek oluyor ki tedbirlere sıkı uyulması gerektiğini söyleyen Erdoğan. Şimdi hem Erdoğan hem de Erdoğan’ın atadığı Sağlık Bakanı tedbirleri açıklar ve Erdoğan bu tedbirlerin çiğnenmesine sebep olursa burada bir çelişki vardır denilir. Yani “devletin başı bunu yaparsa muhalefet parti liderleri ya da STK başkanları yapmış çok mu” denir!

Yanlış hatırlamıyorsam kongreden bir gün sonra Kırklareli Valisi sosyal medyada maskesiz paylaşım yapanların tespit edilip ceza kesileceğini söyledi. Sonradan Valilik tarafından yapılan basın açıklamasında kamu kurum ve kuruluş müdürleri, oda başkanları, siyasi parti temsilcilerine cezai işlem uygulanacağının belirtildi. Ben açıkçası bugün yukarıda sayılan kişilere bu yolla ceza kesenlerin yarın vatandaşa da aynı şekilde ceza kesebileceğini düşünüyorum. Şimdi soruyorum; Kırklareli’nden kongreye giden siyasi parti temsilcisi varsa ve maskesiz paylaşım yaptıysa ona da ceza kesilecek mi?

Daha dün Kayseri’de toplu taşıma da konuşmak yasaklandı. Aslında buna tam olarak yasak denemez. Toplu taşımalarda yemek yenmemesi, konuşulmaması için afişler asılacağı ve uyarılar yapılacağı belirtiliyor haberde. Ancak yarın bir gün konuşmanın da yasaklanmayacağının garantisi yok! Bu kararın alınmasında “uluslararası çalışmalardan” etkilenilmiş. Konuşulduğu zaman çevreye, konuşulmadığı zamandan 50 kat daha fazla partikül yayılıyormuş. Bu yüzden konuşma sınırlanırsa virüsün bulaş riski de azalırmış. Şimdi soruyorum; Erdoğan kongrede vatandaşların sesini duyamadığını söyledi, onlardan bağırmalarını istedi ve çoğu kişide maske yoktu. Peki kongrelerde de konuşmak yasaklanır mı?

Tatil zamanı kayak merkezlerinde, eylem zamanı meydanlarda, kongre zamanı salonlarda insanlar ne maske ne mesafe tanıdı lakin bir şey olmadı. Cebinde üç kuruşu kalmış gariban vatandaşa ise ceza üstüne ceza yağdı. Adalet mi bu? Ya herkese ceza kesilmeli ya da kimseye kesilmemeli! Ben ceza kesilmemesi taraftarıyım zaten bu cezalar hukuka da uygun değil ve birer birer iptal ediliyorlar… Kovid tedbiri diyerek hukuk çiğnenmemeli, vatandaşa zulmetmemeli!

Şunu da eklemek istiyorum; eleştirmek, gördüğümüz yanlışları söylemek Erdoğan'a ihanet etmek değildir. Asıl ihanet yapılan yanlışlara ses çıkarmamak, eleştirmemektir!

Tüm bu yaşananlar kanaatimce asıl üzerinde durulması gereken konuları gölgede bıraktı ki bu konular gerçekten üzerinde düşünülmesi, konuşulması ve tartışılması gereken konulardı.

Bunlardan ilki Erdoğan’ın “yeni bir dünya düzeni” vurgusu idi:

“Teknolojinin insansız bir dünyaya doğru evrilmeye çalışıldığı tarihi yol ayrımında, biz insanın fıtri güzellikleri üzerinden yeni bir dünya düzeni kurulmasına öncülük etmenin sorumluluğuna talibiz.”

İkincisi ise “medeniyet” vurgusu idi:

“Türkiye için güven ve istikrar diyor muyuz, büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa ediyor muyuz, medeniyet nöbetini tekrar devralmaya hazır mıyız?”

Üçüncüsü ise “gündem” meselesi idi:

“Gündemimizde, aile-eğitim-kültür merkezli yeni milli uyanış ve yükseliş ahdimiz var. Gündemimizde, salgın sonrası yeniden şekillenecek dünyaya ve ülkemizin orada alacağı konuma dair değerlendirmelerimiz var. Gündemimizde, kadınlarımızın haklarını korumayı vicdanlarda değil, kağıtlarda arayanlara söyleyeceklerimiz var.”

Erdoğan’ın bu sözleri -özellikle ilk iki sözü- bence oldukça mühim ve üzerinde düşünülmesi gereken bir mesele. Kongre sonrası ben bu konular hakkında konuşan açıkçası iki kişi haricinde kimseyi görmedim.

Umarım iç siyasette boğulup bu konuları atlamayız!..       

Vesselam.

                       


KAYNAKLAR

http://www.kirklareli.gov.tr/basin-duyurusu-2021-02 (E.T: 27.03.2021)

https://www.kayserianadoluhaber.com.tr/haber/toplu-tasimada-konusmak-yasak-65339 (E.T: 27.03.2021)

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/son-dakika-ak-parti-kongresi-basladi-ak-partinin-2023-kadrolari-belirlenecek-41770494 (E.T: 27.03.2021)

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

EYVAH DEMEDEN!

PEKİ YA SONRA?