EYVAH DEMEDEN!


  Anne başa tac imiş
  Her derde ilaç imiş
  Bir evlat pir olsa da
  Anaya muhtaç imiş
  Anne hakkı ödenmez demişler ya gerçekten öyle. Dokuz ay bin bir zahmet ile seni karnında taşır, gün olur uyuyamaz, gün olur hasta olur da ilaç içmeden atlatmaya çalışır o hastalığı, gün olur bel ağrısından ne oturabilir ne ayakta durabilir. Hamilelik süreci ayrı bir dert doğum sancısı apayrı. Dünyada eşi benzeri olmayan bir sancı ile acı ile seni doğurur. Çile hala bitmez şimdi de uykusuz geceler başlayacaktır. Sen geceleri acıkınca ağlayacaksın, altını pisletince ağlayacaksın, gazın olunca ağlayacaksın sonra annen sıcacık yatağından kalkacak ve senin karnını doyuracak, altını temizleyecek, gazını çıkaracak. Sürekli üstünü kirleteceksin ama annen bıkmadan usanmadan üstünü değiştirecek, kirlenenleri yıkayacak. Sonra konuşmaya başlayacaksın sürekli soru soracaksın. Bir sorduğunu bin soracaksın ama annen sana bıkmadan usanmadan hep şefkatle aynı cevabı verecek. Biraz daha büyüyeceksin okula başlayacaksın, ev ödevlerin olacak onları yaparken annen yardım edecek, o sırada sen anneni ne kadar sinirlendireceksin ama annen yine sana şefkat ile yaklaşacak. Sonra sen ergenliğe gireceksin o dönem anneni beğenmeyeceksin, her yaptığına kusur bulacaksın, anneni bir kalemde cahil ilan edeceksin yeri gelince ama annen yine sana kızmayacak, yavrum, diyecek, canım, diyecek yine seni bağrına basacak. Sonra evleneceksin eşin belki anneni istemeyecek ama annen yine sana bir şey demeyecek. Eşin belki senin yanında annene çok iyi davranırken sen yokken dünyaya geldiğine pişman edecek ama annen yine senin için sana bir şey demeyecek, sırf eşinle mutlu ol diye, aranız bozulmasın diye sesini çıkarmayacak, içine atacak, içine ağlayacak, göz yaşlarını kalbine akıtacak ve bundan senin haberin bile olmayacak. Ve son an annen ölecek ve sen o an ‘’eyvah!’’ diyeceksin. Pişmanlıklar başlayacak, keşke annemle biraz daha fazla vakit geçirseydim, keşke annemin şu günde yanında olsaydım, keşke anneme şurada sesimi yükseltmeseydim, keşke annemin borcu varken azcık maddi destek çıksaydım da kadın şu dünya da bir nebze olsun rahat etseydi ve daha niceleri. İş işten geçtikten sonra eyvah demenin bir anlamı var mı? Yok. Peki keşke demenin? Ben hep şunu söylüyorum keşkelerle yaşayamayız, bu yüzden iş işten geçmeden önce yapmalı insan ne yapacaksa.
  Anne önemli, anne duası çok önemli. Hz Musa’nın cennetteki komşusunu hatırlayalım. Sahi nasıl o makama ulaşmıştı o kişi? Hz. Musa’nın sorusuna verdiği cevapta gizliydi cevap, ‘’Benim bir annem var, düşkündür, kendi ihtiyaçlarını kendi karşılayamaz, ben de anneme bakarım, yemeğini yediririm, diğer ihtiyaçlarını gideririm. Evlenemedim de belki evleneceğim eşimin zoruna gider, bakmaz istemez anneme diye. İşte ben anneme yemek yedirirken annem bana hep, Allah seni Musa’ya cennette komşu etsin, diye dua eder. Ben de, anne ben kim Hz. Musa kim, derim.’’ İşte sen annene hizmet edersin, annen sana bir dua ediverir de Allah kabul eder sonra hem dünyan hem ahiretin güzelleşir de bazen sen farkına bile varmazsın. Bu yüzdendir annelerimizin gönlünü kırmayalım, onların rızasını alalım deyişimiz. Veysel Karani’yi hatırlayalım, annesi akşam eve dön dediği için Peygamber Efendimiz’i göremeden gelmişti de Peygamber Efendimiz onun bu davranışına karşılık hırkasını göndermişti Veysel Karani’ye. 
  Dostlar anne rızası çok önemli, anne duası çok önemli, ne yapıp edip annemizin rızasını, duasını almalı. Annem bana, ben senden razıyım oğlum Allah da senden razı olsun, dese yeter. Annemizin gönlünü kırmayalım sonradan pişman olmayalım, duasını alalım, rızasını alalım, bir gün değil her gün annemizi hatırlayalım, annemize hediyeler alalım her günün aslında onun günü olduğunu annemize hissettirelim vesselam…
                                                                          

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

MEDENİYET NÖBETİ VE KOVİD TEDBİRLERİ

PEKİ YA SONRA?