İNSAN OLMAK
Bu yazımda Yalova Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özcan
GÜNERGÖK hocamdan ve bende oluşturduğu etkiden ve değişimden bahsedeceğim.
Özcan hoca bu sene bizim Borçlar Hukuku
dersimize girdi. Eğitim öğretim yılının ilk dersinde slaytlar paylaşacağını
söylemesi üzerine ders sonunda yanına gidip bu slaytları bizlerle de paylaşıp
paylaşmayacağını sormam üzerine "tabi ki olur istersen ben sana atayım sen de
sınıfla paylaş" demişti. Normalde bu tarz işlerle pek ilgilenmem ama o gün nasıl olduğunu anlamadan "tamam" deyivermiştim ve şu an iyi ki de "tamam" demişim diyorum. Özcan Hocam ile ilk
o an başlamıştı muhabbetimiz.
Özcan Hoca, insana insan olduğu için değer veren; kişiyi dini görüşünden, siyasi görüşünden dolayı asla yargılamayan; insanı
anlamaya çalışan; insanları makamına, rütbesine göre önem sıralamasına almayan,
kendi makamından dolayı diğer insanları ezmeyen; yaptığı işi hakkıyla yapmaya
çalışan ve kanaatimce yapan, öğrencilerine dersi öğretmek için elinden geleni
yapan ve bu uğurda gerçekten çalışan aynı zamanda her şeyin dersten ibaret
olmadığının farkında olan ve hayata dair de çok şey öğreten; bir kişinin
hatası yüzünden toplumu cezalandırmayan bir insan.
Evet, aslında Özcan hoca
bir insan! Bu yüzden bu vasıflar onda toplanmış.
Bende çok etkisi oldu
hocamın, hem ders yönünden hem fikir yönünden. Hayata bakışımı, olaylara
bakışımı müspet yönde değiştirdi. Öncelikle dersini çok iyi öğrendim şu an
Borçlar Hukuku ile ilgili bilgili olduğumu ve bu alanda kendimi daha da fazla
geliştirmek istediğimi söyleyebilirim. Tek üzüldüğüm bir nokta var ders
konusunda o da ilk dönem bir söz vermiştim ikinci dönem AA ile geçeceğime dair
ancak finalden yüksek bir not almama rağmen vizem biraz düşük olduğu için BA
geldi. Buradan da tekrardan özür dilediğimi ve mahcup olduğumu söylemeliyim...
Özcan hoca okumuş
olduğum ancak zihnimde birleştiremediğim bilgilerin bütünleşmesine vesile oldu
bende. Haddini hududunu bilen, saygısızlık yapmayan herkes Özcan hoca ile
sohbet edebilir, konuşabilir. Ben de birçok konu hakkında kendisi ile konuştum fikir aldım ve bu
sohbetler bana çok şey kattı. Dedim ya Özcan hoca insana, insan olduğu için
değer veriyor başka bir şeyden dolayı değil! Özcan Hoca, evvela bu fikrin zihnimde tam manasıyla oturmasına vesile oldu. Bir kişiyi insan olarak görmek,
onu düşüncelerinden dolayı, inancından dolayı yargılamamak gerektiğinin farkına
vardım tekrardan!
Bir kitapta okumuştum, "Allah, birey olarak dikkate alıyor insanları. Mahşer günü tek tek, bireysel olarak
hesaba çekiyor" yazıyordu. O okuduğum cümle Özcan Hocamın da sayesinde bende tam
olarak oturdu. Evet bir kimseyi ailesi, dini inancı, mesleği ya da
fikirlerinden dolayı kabul etmek veya etmemek olmaz. Dini inancı kendi bileceği
iş, Allah’a o hesap verecek, benim gözden kaçırmamam gereken şey o kişinin
insan olduğu ve sırf bu yüzden dikkate değer olduğudur. Açıklık kapalılık,
namaz kılıp kılmaması asla bir kriter değil! Zira benim açık, dini ve siyasi
görüşümüz taban tabana zıt olan tanıdıklarım da var tesettürlü, namazına dikkat
eden, görüşlerimiz aynı doğrultuda olan tanıdıklarım da. Ancak baktığımda kapalı, "ben tam bir Müslümanım" diyenden daha Müslümanca davranıyor inanmayan, ya da
farklı görüşte olduğum insanlar... İşte
ne ben onları yadırgıyorum ne de onlar beni. Mühim olan insan olmak, herkese
insan olduğu için "insan" gibi yaklaşmak. Tabi bu durum bizi, yanlışları dile getirmekten ve hayra davetten alıkoymamalı...
Yeni Zelenda’da bir camiye
saldırı olmuştu hatırlarsınız o zaman Özcan Hocam "benim gayrimüslim
arkadaşlarım arayıp bana başsağlığı dilediler" demişti. O zaman bir kez daha
anladım, her toplumda iyi insan da var kötü insan da, inanmıyor diye beş para
etmez insanlar diyemeyiz onlara. Sonrasında bir yerde dinlediğim bir hikayede
geçen bir söz aklıma gelivermişti de tam yerine oturmuştu. Kısaca hikayeyi
anlatayım; bir gün dervişin biri yolda yürürken karşıdan gelen bir sarhoş görür
ve içinden Allah’ı onun gibi yapmadığı için şükreder sonrasında sarhoş,
dervişin yanından geçerken "seni benim gibi, beni senin gibi yapmaya Allah’ın
gücü yetmez mi?" der. Bu hikaye gerçek midir bilmem ama hisseyi almak akıllı
kişinin işidir derim, önemli olan burada hisseyi almak. Evet biz Müslüman bir
ailede, namazını kılan, dini kurallara dikkat eden bir ailede doğmuşuz. Belki o
insanlar da bizim gibi bir aile de doğsalardı bizden daha iyi Müslüman
olacaklardı... Nereden bilebiliriz ki. Bu yüzden işte kimseyi yargılamamak, herkesin insanlığına bakmak lazım. İnsanlara karşı ön
yargılı davranmamam gerektiğinin farkına 11. sınıfta varmıştım ancak bunu tam
anlamıyla başaramıyordum. Özcan Hocam ile tanıştıktan sonra bu sorunumu
aştığımın farkına vardım ve bu durum beni çok mutlu etti...
Hülasa Özcan hoca
çok değerli bir insan, hoca. Kendisini tanıdığım için gerçekten çok mutluyum! Keşke bütün insanlar Özcan Hoca gibi olsa diyorum bazen, işte o zaman çok güzel
olacak her şey! Birbirimizi farklılıklarımızla kabul etsek, birbirimize değer versek,
düşüncelerinden dolayı kimseyi dışlamasak... O zaman bakın neler değişecek.
Özcan hoca
bana çok şey kattı, kendisine müteşekkir olduğumu söylemeliyim. İyi ki tanımışım
hocamı...
Yorumlar
Yorum Gönder